Ana içeriğe atla

Culhaoglu'na yanit: Klavuzu karga olanin

Metin Culhaoglu Sol’da bugun son yazdigim tkp notlarinin uzerine neredeyse cevap gibi bi yazi yazmis.

Soyle yorumlayabilirim:
- Culhaoglu tkp’nin Mumtaz Soysal’idir. Bugunun kosullarinda Mumtaz Soysal’dan daha anlamli oldugunu kimse iddia edemez.
- Baykal’in chp ile ilgili soyledikleri ile Culhaoglu’nun tkp uzerine yazdiklari temelde ayni sey: Muhafazakar, siyaseten arkaik ve tepkici.
- Tkp kendi Kilicdaroglu’sunu bulabilecek mi? Meselenin ozu budur.
- Culhaoglu iyi bir yazar ama kotu bir siyasetcidir. Hayatini “dogruda durma” refleksi uzerine kurmus birinden zihin acici acilim beklemek bos bi cabadir.
- Son 10 senede hicbir siyasi basarisi olmayan bir partinin herseyden once kendini koruma refleksi koymasi gerileticidir, gericidir.
- Bugun ve her zaman radikal bir sosyalizm yorumu ile guncel/gercekci/somut acilimlari/ilerlemeleri birlestirmek mumkundur. Bunun icin gereken biraz gercekcilik/devrimcilik/elindeki ile yetinmeme ve hayata karsi iyimserliktir.
- Solcularin “ulema ne der” sorusunu bir kenara birakip, somut dunyevi islere yonelmelerini beklemek hakkimizdir.
- tkp’nin son yillarda yaptigi kuru ve soyut bir sosyalizm/anti-emperyalizm propagandasindan, kuru gurultuden oteye gitmemistir.
- eksi sozlukte biri tkp’yi einstein’in delilik tanimina gonderme yaparak yorumlamis: Hep ayni seyi yapip hep farkli sonuclar beklemek. Son derece yerinde.
- tkp’nin elbette cebeci pazarinda toplamadigi kimliginin bugun geldigi yer soyle ozetlenebilir: Entelektuel olarak vasat alti, siyasi olarak kisir ve muhafazakar ve orgutsel olarak sinirli varligina tapinma.
- son soz: tkp’de kafasi culhaoglu’ndan daha acik daha devrimci insanlar oldugunu umid ediyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Berlin'de Yeni ve Eski Dalga

Berlin’de bir hayalet dolaşıyor: Türkiyeli yeni diaspora. Sevdikleri biçimde söylersek New Wave-Yeni Dalga’cılar. Bir de eskisi var elbette. Daha doğrusu, New Wave kendine yeni derken, kendinden öncekilere de eski demiş oluyor. Yeni diaspora Almanya’ya "ben senin bildiğin Türklerden değilim” diyor. Yeni Dalga eğitimli, genç ve hırslı. Eski Dalga da gençti, ancak Türkiye’nin köylerinden gelen genç köylülerdi. Bir zamandan başka bir zamana geldiler. Kimse umursamadı ama zamanı sırtlarında taşıdılar. Eski Dalganın sırtında kocaman bir kambur var, dışarıdan bakan sadece kamburu görüyor. İçerden görünen ise, Sivas, Çorum ve Varto. Yeni Dalga, aksine, zaman değil, mekan değiştirdi. Türkiye’nin millenial kuşağı Berlin’de aynı zamanı yaşadıklarını düşündükleri çocuklarla komşu oldular. Biraz daha geriye gidersek Yeni Dalga Erdoğan’ın Türkiye’sini önce beğenmedi, sonra şöyle bir silkeledi (Gezi’de), sonra da siyasetin doğuda pek kibar bir şekilde yapılmadığını farkederek, Türk

vicdan

ahlak üzerine çok şey söylenmiştir herhalde, ve ben bu konuda çok da düşünmüş bir kişi değilim. ama şunun farkına vardım: ahlakın olmadığı yerde politika da olmaz. vicdanın olmadığı yerde en doğru söz gevezeliğe dönüşüyor. further readings: 1. Ramonet, “Castro ile Söyleşi” 2. Yıldırım Türker’in tüm yazıları 3. ‘48 Elyazmaları’ndan ilgili bölümler 4. Orhan Kemal’den bir iki öykü vs…

çocukken

Biz çocuktuk, televizyonda aydın güven gürkan konuşuyordu, ya da ercan karakaş ya da hikmet çetin ya da fikri sağlar, ne farkeder, o eski shpliler hep aynı değil miydi zaten? gür bıyıklı, aydınlık bakışlı, güleç yüzlü. güzel insanlardı sanki. çocuktuk ve bize öyle gelmişti. özalın hacıağa kılıklı, kırmızı yanaklı, göbekli, üç kağıtçi tipli bakanlarına (hasan celal güzel mi yoksa?) kıyasla shp’liler mahallenin akıllı uslu geleceği parlak çocuklarıydı sanki. çocukken bağdat’ı canlı yayında bombalıyorlardı biz kahvaltı ederken. özal o zamanlar pek sevilmiyordu. inönü vardı sonra ama ne olduğunu anlamamıştık, boyu uzundu ve garip şakalar yapıyordu. Biz cocuktuk ve sonra pazarları akşam sokakta top oynamaktan gelirdik, ama eve ödev yapmak için değil. bizimkiler izlenecek, sonra spor stüdyosu, sonra banyo ve ödevler yapıldı mı telaşıyla yatak. annemiz şimdiki anneler gibi değildi, ödevlerini yaptın mı diye sormazlardı? çocukken biz, odevini yapan yapardı, adam olacak çocuk olurdu, zorla güz