Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Portreler: Sırrı Süreyya Önder

Sırrı Süreyya Önder Meclis kürsüsünden hafif yana kaykılmış kabadayı duruşuyla, bir kısım tüccar ve eski bürokrata verdiği kısa sosyoloji dersini ‘bunları bir değerlendirin’ diye bitirdiğinde zaman sanki bir an duruverdi. O an kendimizi son iki yüzyıla damga vurmuş bütün sosyal kargaşaların bir özetini izlerken bulduk: Tarihi haklılığına inancından başka kaybedecek bir şeyi olmayan devrimcinin egemen sınıfı küçümseyişi, vakarı ve haklı gururu. Yine meclis konuşmalarının satır aralarına sıkıştırdığı ‘mesele sınıfsaldır’ lafı tarih meleğinin bize göz kırpışı mı, ölülerimize gönderilen bir selam mı? Hiç tanımadığımız ama çok özlediğimiz uzak akrabamız: Onu çok bekledik. Marksist teori ile halk deyişlerini ve de Saidi Nursi’nin kıssalarını aynı potada eritebilen, ve ancak bunu yaparken hile yapıyor gibi görünmeyen. Sırrı hiç okula gitmedi. Neşesini, parıltısını ve anlayış derinliğini koruyabilmesi bundan.