Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

okumaya devam ettik...

Oku, dediler; okuduk: - Roportaj Yazarliginda 60 Yil, Yasar Kemal, Yapi Kredi Yayinlari. Yasar Kemal sevenler, sosyal bilimciler ve gazetecilikle ilgili guzel ornek isteyenler icin ideal. Ben sahsen Kemal’in roportajciligini bilmiyordum. 1950’lerde saniyorum Cumhuriyet icin yaptigi roportajlar toplanmis. Antep kacakcilari, ormancilar ve orman koyluleri, istanbul’daki lufer akini ve daha baska konularda yazilmis enfes oyku/haberler aslinda bunlar. Kemal, 1. roportajciligin “bal gibi” edebiyat oldugunu, 2. roporajcilik ihmal edildigi icin Turkiye’de gazeteciligin geri kaldigini, 3. buna karsin batida gazeteciligin gitgide roportaj gazeteciligine donustugunu soyluyor. Bir de haberin ozune inmenin, insanlari/olaylari edebiyat yoluyla yeniden yaratmaktan gectigini. Turk basini ofke, siddet, irkcilik, abarti, yuzeysellik ve cehaletle dopdolu. Soluk almak icin bunu okuyun. - Yeraltinda Bes Yil: 12 Eylul Anilari, Yasar Ayasli. Oguzhan Muftuoglu’ndan sonra Yasar Ayasli da yazdi. Solun en radika

Uzun sonbahar...

- baris cogu zaman tercihten degil zorunluluktan dogar. gidis oraya. - iki dusman ancak birbirilerinin gucunu ya da gucsuzlugunu ferkettiklerinde barisirlar. bi taraf kendini daha guclu hissediyorsa savas bitmemistir. - turk halki ekseriyetle hafizasizlikla malul oldugundan 90’lari unuttu. tekrar hatirlamadan baris olmaz, meselenin ozu budur. - mesele savas mi baris mi degil, kurtleri diz cokturtmektir. iste ondan sonra majestelerinin barisi gundeme gelecek. - ortada bu kadar savas isteyen adam ve kadin varken, baris olmaz ki! - muhtemelen son ve buyuk carpisma olacak bu sonbahar. yani, UZUN SONBAHAR!  - nereye mi kadar? herkes, ape musa’nin dedigi gibi, “xwede, edi bese lo!” diyene kadar.

gece kutuphanesi

gece her daim acik olan bir kutuphane fena mi olurdu? uykusu kacan ademogullari bir yuruyuse cikar sonra orda huzura kavusur uc bes sayfa okurlardi… ahh ah.