Bir sierra leone atasözünün dediği gibi, sürprizlere inanmayanlar angutlardır. hayat sürprizlerle doludur, hatta hayatın kendisi bir sürprizdir.
son dönemin iki sürprizi şunlar oldu benim için (in order of importance):
1. aysun kayacı’nın, türkiye’ye dönüşü üzerine yaptığı tarihi açıklama. meraklısı blog arşivinden bakabilir. “işte döndüm” diye başlayan bu açıklama, sadece içeriği ile değil, dilindeki ustalıkla da, bence bir solukta okunabilecek edebiyat eserlerinden biri olan komünist manifesto ile yarışabilir.
2. chp’nin, “shp strikes back” denebilecek bir operasyona sahne olması. daha önce de yazdığım gibi benim, ne kadar okusam-büyüsem vs.. olsa da çocukluğumdan gelen gür bıyıklı shp’li sempatim vardır. ulu mahatma, her haliyle 20 sene öncesinin shp’li amcalarının resurrect etmiş halidir. kendisinden yürüdüğü o bıçak sırtı yollarda eğer vakti olursa kürtlere’de arada el sallamasını beklemek (kürtler metanetli halktır, bu da kafi), benim için, mahatma’nın kendi deyimiyle, “bir görev olmanın ötesinde zorunluluktur”.
Berlin’de bir hayalet dolaşıyor: Türkiyeli yeni diaspora. Sevdikleri biçimde söylersek New Wave-Yeni Dalga’cılar. Bir de eskisi var elbette. Daha doğrusu, New Wave kendine yeni derken, kendinden öncekilere de eski demiş oluyor. Yeni diaspora Almanya’ya "ben senin bildiğin Türklerden değilim” diyor. Yeni Dalga eğitimli, genç ve hırslı. Eski Dalga da gençti, ancak Türkiye’nin köylerinden gelen genç köylülerdi. Bir zamandan başka bir zamana geldiler. Kimse umursamadı ama zamanı sırtlarında taşıdılar. Eski Dalganın sırtında kocaman bir kambur var, dışarıdan bakan sadece kamburu görüyor. İçerden görünen ise, Sivas, Çorum ve Varto. Yeni Dalga, aksine, zaman değil, mekan değiştirdi. Türkiye’nin millenial kuşağı Berlin’de aynı zamanı yaşadıklarını düşündükleri çocuklarla komşu oldular. Biraz daha geriye gidersek Yeni Dalga Erdoğan’ın Türkiye’sini önce beğenmedi, sonra şöyle bir silkeledi (Gezi’de), sonra da siyasetin doğuda pek kibar bir şekilde yapılmadığını farkederek, Türk
Yorumlar